Şimdi efendim, bendeniz kendimi bildim bileli 166 boyuma 63-64 kilo ile güller gibi geçinip giderken bebek tedavisine başlayıp da ilaç üstüne ilaç almaya başlayınca ufaktan ufağa bi irileşmeye başladım.
Bu dediğim 5-6 yıl önce işte.Artık 3 mü denedik 4 mü denedik tüp bebeği hatırlamıyorum ama hem o süreçteki ilaçlar hem de o sürecin doğal sonucu stres nedeniyle kilo üstüne kilo aldım.Hamile kaldığımda 86 kiloya çıkmıştım, yani daha hamileliğim kilo aldırmadan 22 kilo almıştım bile:) Üstüne bir de hamilelik..Hamileyken oğlumla girdiğimiz kemoterapilerden sonra bile başkaları kusarken, gözünü açamazken ben hastanenin karşısındaki simitçiden simit aldırıp 3 ünü aynı batında peşpeşe yiyebiliyordum:) Hah işte bu ve benzeri açık iştah örnekleri sonucu ben tam doğuma girerken tarttıklarında 100.00 idim:) Hani nasıl ayarladıysam 100.1 falan değil 100.0 :) Doktorumun yüzündeki o sanki, tam kahkaha atarken nasırına basmışlar da canı acımış şeklindeki ifade hala aklımdadır:)
Her neyse hamilelik sürecinin doğal sonucuyla ben bir güzeeel doğurdum, oğlum 3 kiloya yakındı ama doğumla aynı operasyonla rahim, yumurtalık, lenf bezleri vs vs birşeyler de alındığı için ben doğumdan 1 hafta sonra tartıya bi çıktım ki yine 86 kiloyum..Allah'ım nasıl bir dengesizliğin dengesidir ki 87 yada 85 değil yine 86:) Kesin vücudun da beyni var artık inanıyorum buna ben.
Her neyse ilk 1-1,5 yıl yeni doğum yaptım bahanesiyle iş yerindekilerin takılmalarını atlatabiliyordum ama Umut 2 yaşına gelince "e artık zayıflasan diyoruz "demeye başladılar haliyle. Geçenlerde bir dizide vardı, kadın" aslında hep çok zayıftım ben de doğum kiloları işte" diyordu, hemşire de "öyle mi kaç yaşında çocuğunuz?" deyince "19" demişti sakin sakin, işte o mesele ben de doğum kilosu deyince "tabe tabe" demeye başladılar koro halinde..
E tamam birşey dediğimiz yok kilo kötü şey tamam zayıflayalım, kim sever ki kilolu olmayı değil mi ya..
Tuttuk kocacığımla diyetisyenin yolunu, efendim elimize gayet güzel yazılmış fix bir liste verilmek suretiyle, günde 45 dakika da yürürseniz tığ gibi olursunuz denilerek yolculandık..E canım koskoca diyetisyenden iyi bilecek halimiz yok ya listeye harfiyen uymaya başladık, güzel güzel yürüyüşümüzü de yaptık ama ı ıh, yarım kilo ya oynadı ya oynamadı. Hani öyle de iradeliyim ki yemiyorum işte..Yok olmuyor..Diyetisyen iyice azalttı listeyi, yürüyüşü arttırdı yok, haftada 100-150 gr belki...Kadıncağız saçı başı yolacak, ben sonuç alamadıkça bıkıyor, sıkılıyorum, son hafta günde 1,5 saat yürümeye başladım ve sonuçta 1 ayda 1 kg vererek sonuçlandırdık diyetisyen kısmını.
Çare düşünürken spora yazılmak geldi aklıma.Hemen yakındaki bir otele koşturdum, herşey dahil oh mis bir paket alıp döndüm evime.Başladım her gün oğlumu okula bırakıp otele gitmeye.Koşu bandı, bisiklet, kayık, kürek,halter, çekiç ne varsa attım tuttum, ben de ağrımayan kas kalmadı 20 günde ve ben tam 800 gr zayıfladım ! Diyet de devam ediyor üstelik...Hadi yeni bir moral bozukluğu daha. Hemen bir dahiliye uzmanına; gizli şeker, insülin direnci, metabolizmal hız vs vs herşey ölçüldü. Sonuçta da adamcağız beni karşısına alıp dedi ki; "zayıflamayı zorlaştırıcı herşeyi bulduk sizde. Endokronik bir bozukluk yok ama Kortizonlu vs ilaç kullanımı, ameliyatlar, menapoza girmiş olmanız,yüksek şeker vs velhasılı kelam işiniz zor.Metabolizmal hızınız da çok düşük. Çok az yiyip çok spor yaparak yeniden deneyin"ne desin başka...
Baktım ki kendi kendime halledeceğim, son günlerde çok moda olan Dukan Amca'nın Diyetinin kitabını aldım, evire çevire bi güzel okudum ve denemeye karar verdim. İnternet denizinin nimetlerinden de faydalanarak önceden yapanların deneyimlerinden de faydalanarak kendimce bir diyet listesi ve programlaması yaptım.Astım buzdolabinin üstüne, ne yiyeceğim ne yemeyeceğim, kaçta yiyeceğim, su ne kadar, bitki çayı ne kadar, tatlı saati saat kaçta tek tak yazdım ve başladım Dukan Diyetine. Bana da uygun bir diyet zira ben tavuk, et, balık, yumurta, peynir vs çok severim..Bir de yürüyüş programı ekledim. Atak sürecini sadece proteinle 5 gün yaptım, kelime kelime dikkat edince bir baktım ki ben ilk hafta 2 kg vermişim, aman bi mutluyum bi mutlu sormayın.İkinci hafta bir gün sebze,bir gün protein vardı, ikinci hafta maalesef sadece yarım kilo zayıflamıştım. Yine proteine döndüm 3. hafta, amanın da aman 1,5 kilo vermişim.
86 kilo ile başlayan diyet maceram kırk döküklerle 85 kiloya inmişti.Dukan ile 3 haftada 81 e düşerek kendi rekorumu egale etmiş oldum böylece..
Diyet maceramın kalan kısmını da yarın yazayım, çok uzun oldu bu post farkındayım:)
