21 Haziran, 2015

Saç Mezoterapim :)

Saçlarım genetik yatkınlıkla da hep zayıftı benim, düz ve incetelli olduğu için son birkaç seneye kadar kısacık kestirirdim ki daha hacimli görünürdü öyle zamanlarda ancak kemoterapi sonrası zaten çok olmayan saçlarım neredeyse tamamen dökülünce, yıllarca saçlarıma bakmak bile istemedim.

Ancak diyete başlayıp , yeni görünümüm de benim için yüz güldürücü bir hal alınca, saçlarımı da toparlamaya karar verdim ve soluğu bir dermatologda aldım:)



Bütün kan ve hormon testleri yapıldı, herhangi bir eksiklik yada fazlalık çıkmadı, tam kıvamındaydı tüm değerlerim ve ne yapılabilir? kısmını konuşmaya başladık.
Sonuçta da mezoterepiyi denemeye karar verdik doktorumla, gerçi adı mezo değil mazoterapi olmalı bence o ayrı konu:)

Tam 4 seans boyunca kafama bir sürü iğne yediğim, her bir seansı ortalama yarım saat süren ve acısı elbetteki dayanilabilir boyutta olan bu işlemlerin 4. sü bu haftaydı.
Doktorum 2 de gıda takviyesi verdi saçlarımı toparlamak için, hergün sabahları aldığım bu ilaçlarla birlikte kozmetik olmayan bir şampuan ve günde 1 kez uygulamaya başladığım bir de losyon kullanıyorum şimdi.

İlk 1  seans sonrası saçlarımda bir kıpırdanma görmeyince bir hayal kırıklığına uğramadım dersem yalan söylemiş olurum ama 3.seans sonrası ilk minik saçlarımı görmeye başlamak beni çok mutlu etti:) Yeni saçlarımı mezoterapiye mi aldığım ilaçlara ve şampuanıma mı borçluyum bilemiyorum ama saçlarımı yavaş yavaş hacimli bir halde görmek mutluluk verici oldu açıkçası:)

Bir önceki yazımda kilo vermeme yardımcı olduğunu anlattığım sirkeyi, durulama suyuna ekleyerek saçlarımda da kullandım ve parlaklık verdiğini gördüm, yıkama sonrası koku kesinlikle kalmıyor bu arada, merak edenler için:)




17 Haziran, 2015

Elma Sirkesi ve diyet



Elma sirkesi tek başına oldukça sağlıklı olduğu gibi kilo kaybı konusunda da bana oldukça yardımcı oldu. Denediğim için bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum zira kilo vermemi kolaylaştıran şeyleri tam anlayabilmek için kullandıklarıma 15-20 gün ara vererek sonuçları gözlemledim bir bakıma.

Sirke;
Siğiller de dahil olmak üzere mide bulantısı, baş ağrısı gibi rahatsızlıklara da yardımcı, tabii kronik bir rahatsızlığınız varsa ve tıbbi tedavi görmeniz gerekiyor yada görüyorsanız elbetteki o ayrı, ben günlük olabilecek şeylerden söz ediyorum.

Her sabah ve akşam bir bardak suyun içine 1 yemek kaşığı ekledim ve içtim.
Ayrıca salatalarımda da eskiden ara ara kullandığım halde diyet süresince her salataya ekledim.

Her bünyede aynı etkiyi gösterip göstermeyeceğini elbette kesin olarak bilmiyorum ve sadece deneyimimi paylaşıyorum ancak doğal olduğu için , çok özel bir mide rahatsızlığınız yok ise fayda göstereceğini düşünüyorum sizde de.

Opsiyonel olarak az miktarda bal eklenebilir, bazı arkadaşlarım limon da damlatıyorlardı ama ben sirkenin tadını zaten sevdiğim için birşey karıştırmadan içmekte zorlanmadım.

Belli bir süre deneyebilir kendi vücudunuzdaki tepkiyi daha rahat gözlemleyebilirsiniz, sirke içmeyi çok sevmiyorsanız başta 1 çorba kaşığı değil 1 tatlı kaşığı da ekleyebilirsiniz, birkaç gün alıştıktan sonra miktarı arttırabilirsiniz.

Tekrar belirtmekte fayda görüyorum, bu yazı ve diğer diyet yolculuğu yazılarımda belirttiğim konular tamamen şahsi fikrimdir ve uygulayıp uygulamamak size kalmıştır.

Sirke içip sirke satmayan bir suratla yeni görüntümüze merhaba demek güzel olacak sanırım:)



14 Haziran, 2015

Beyaz Çay...

Diyet yapmaya başladıktan sonra metabolizmayı hızlandıran yiyecek/içecekleri çok araştırma şansım oldu, algıda seçicilik sanırım ama ne yiyip ne içtiğine daha bir dikkat ediyor insan bu dönemlerde.

Tam bir siyah çay tutkunu olarak, diyet süresinde yeşil da içtim ancak oldum olası sevmemişimdir tadını, bana hep bitki çayı tadı verir ama metabolizma hızlandırıcı etkisini öğrendikten sonra düzenli olarak günde 2 fincan içtim her gün.

O sırada beyaz çayla tanıştım.




Gerçi Çaykur'da beyaz çay satıyor sitesinde ama araştırınca Dünyada sadece 2 yerde yetiştiğini okudum, kafam daha bir karıştı ama yapacak birşey yok, Çaykur'unki de beyaz çay olmasa beyaz demezlerdi herhalde:) Üstelik oldukça da pahalı.

Çin'in Fujian Bölgesinde ve Sri Lanka'nın bazı bölgelerinde yetişiyormuş orijinal beyaz çay, yılda iki kez Nisan ve Eylül aylarında çok kısa süren bir toplama işlemi varmış ve çay toplayıcıların steril olması istenmekteymiş zira beyaz çayın kalitesini toplama sırasında bile sinebilecek olan soğan, sarımsak ve alkol kokuları düşürdüğü için çok dikkat ediliyormuş.



İşte bu kadar az ve kıymetli olan beyaz çay bir tarafta, Doğadan'ın portakal çiçeği beyaz çay adı altında sunduğu çayın da yer aldığı çaylar bir tarafta.
Pek çok spesifik lezzet durağında da beyaz çay çeşitleri satılıyor, tatmanıza da izin veriyorlar satın almadan önce.

Tam bu kulvarda değerlendirmesem bile, Doğadan'ın portakal çiçeği -Beyaz Çay'ının tadını son derece yumuşak buldum ve kokusunu da çok sevdim:)

Diyet süresince;
her sabah kahvaltıyla birlikte ve akşam 1 fincan yeşil çay,
akşam yemeği sonrası da beyaz çay içtim.
Ayda bir kez de 4 günlük demeleme kabuk tarçın çayı kürü yaptım.Tarçın da oldukça şifalı ve metabolizmayı hızlandırdığı da biliniyor.



Demleme tarçın çayı için kabuk yada çubuk tarçın kullanabiliyorsunuz.
Kaynatmamanız gerekiyor, yani üzerine kaynar su ekleyerek 3-5 dakika demlemeniz kafi.
İçine karanfil atabilir ve az miktarda bal ile tatlandırabilirsiniz.

Bitki çaylarını kürler halinde kullanmakta fayda olduğunu , hatırlatmak istiyorum tekrar.
Ben faydalarını çok gördüm, umarım hepinize de faydalı olurlar:)




11 Haziran, 2015

veeee 20.kilom gitti:)

Epeydir yeni yazı paylaşamadım.

Günümün yarısını sporla, diyetle geçirince tempo nefes aldırmadı...
Bugün nihayet 15. kilomun eksildiğini gördüm tartıda:)
Yorulduklarıma, mahrumiyetlerime değen beni çok mutlu eden bir sonuç oldu..
Nisan başından bugüne 15 kg, 1 yıl önceki kilomla aradaki fark da 20 oldu böylece.



Hala 5 kg vermek istiyorum, uzun süredir beni görmeyeneler çok şaırıyor ve "bu kadar yeter verme artık "diyorlar ama 5 kg daha vermemin iyi olacağını söylüyor diyetisyenim de.
Yavaş çalışan metabolizmama inat bu sonucu almak, inanılmaz oldu benim için..

Diyete devam, eklenenlerle birlikte tabii..
Hayatıma alkali su girdi, elma sirkesi girdi, yoğun baharatlar girdi ve sonuç çok keyifli oldu.
Şimdi dilediğim herşeyi giyebilmenin, yıllardır unuttuğum keyfini yaşıyorum.

Zira yemek yemekten değil, yaşımdan yılllar yıllar ileride çalışan metabolizmam, olmayan ostrejenim ve geçirdiğim operasyonlar sonucu yavaşlayan vücuduma meydan okumak oldu adeta..

Beynin de vücudun da alışınca daha fazlasını yemek istemiyorsun zamanla, çabuk doyuyor ve herşeyden önce çektiklerini hatırlayarak doymadan kalkıyorsun masadan..

Her şart ve koşulda; saçlarım, kaşlarım, kirpiklerim tamamen döküldüğünde, ellerimde atellerle gezerken, ameliyat izlerimi örten geniş kıyafetlerimle gezerken de bana hep aşkla ve dünyanın en güzel kadını gibi bakan eşimin, mutluluğu da tarifsiz...Onun için de çok seviniyorum zira mutsuzluğumdan mutsuzluk duyarak yaşadığı çaresizliğini gördükçe hep üzülürdüm, oysa şimdi bahardaki kuşlar gibi 24 saat aşkını şakıyarak dolaşmasına kahkahalar atarak cevap veriyorum elimde olmadan:)



Lütfen, vazgeçmeyin..
Ben bile başardığıma göre, sizin için çok daha kolay olacaktır, lütfen sormak istediğiniz birşey olursa sorun, öyle çok araştırdım, okudum, öğrendim ki belki bir faydam da dokunur birilerine...

Şimdi yürüyüş zamanı, havalar ısınmadan kalan 5 kg ı da vererek noktayı koymak istiyorum.
Buralardayım....