Ev tuttuk:)

Bilindiği üzere kiralık ev aramak sıkıntılı bir süreç kardeşim.
Önce internetle haşır neşir birkaç hafta geçiriyorsun, emlak sitelerini şöyle bir hallaç pamuğu gibi atıp olabilecekleri ayırıp bir gidip geziyorsun.
Kuvvetle muhtemel ilk sortide başarısız olup tekrar emlak sitelerine gömülüyorsunuz, şanslıysanız ikincide değilseniz üçüncüsünde bulabiliyorsunuz ama tam bir sinir harbi o ayrı:)

Anadolu Yakası hakkındaki en iyi bilgisi İstanbul'a ilk geldiğimde, evlenmeden önce ev tuttuğum Acıbadem olan benim için internetten ev aramak da ayrı bir maceraydı tabii.İlanlara bakıp bakıp eşime mesaj atıyordum "şurası Kavacık'a yakın mı?" yada "şurası trafik için kötü bir nokta mı?" vs. Gerçi bu bile ilerleme benim için  ilk geldiğimde "Taksim bu yakada mı?"diye sormuştum  işyerimden bir arkadaşıma da "kurban olayım tanımadığın birine sorma bu soruyu, burası İstanbul"demişti:))
Bir keresinde de haberlerde 3.köprü ile ilgili bir haber vardı dinledim falan ama semtler karıştı kafamda, daha ilk geldiğim zamanlar tabii, bir sabah beni işe bırakırken "canımcım 3.köprü trafiği rahatlatır mı acaba, Silivri ile Sarıyer arasına yapılacakmış" dedim dememle birlikte zavallı bir bakış attı acı acı. Sakin sakin "hayatım her köprü trafiği rahatlatır da 60-70 km lik bir köprü devlet bütçesi için biraz sıkıntı olmasın?"dedi."Hele de altından su geçmeyen bir köprü biraz anlamsız olmaz mı dersin?" demişti de sesindeki çaresizlik hala aklımdadır:)

Neyse efendim ben 6 yıl içinde temel semtleri öğrendim tabii hakkımı yememek lazım ama ne yapayım sabah ya servisle ya eşimle işe gidip akşam da servisle çıkıp eve geliyorum, haftasonu bir tek pazar günü evde olan eşim beni nereye götürsün nereye götürmesin değil mi:)

İşte bu engin İstanbul coğrafik bilgimle internette ev aramak da ayrı bir süreçti ki tadından yenmez.

Her haftasonu pazar günleri elimizde benim ev ve emlekçı listemle, Beylikdüzünden Anadolu Yakasına geçip emlakçı gezmeye başladık. Altı üstü sadece 3+1 ve çift tuvaletli bir ev arıyoruz, aman Allahım gösterilen çoğu evden arkama bakmadan kaçtığımı hatırlıyorum, hele bir de o dökülen evlere istenen kiraları duysanız. Ev pencereden kapıdan her bir yerinden su almış, duvarlar kabarıp şişmiş, küf kokusundan  eve girilmiyor ama 2 milyar kira!
Hele biri için emlakçıya çift banyolu değil mi dedim evet dedi de 2.banyo nerede çıktı biliyor musunuz yatak odası balkonunda ! Adam balkonu fayansla kaplamış, bir de duş başlığı takmış musluğa ama duvarlar açık, panjurları öreteceksin yıkanacağın zaman ohhh serin serin:) 2.250 de kira:)

Başınızı ağrıtmayayım biz 4 haftasonu taşındık durduk emlakçılara, son haftasonu artık hem bıkkınlık hem yorgunluk hem eylül ortası olup Umut'u okula verme zamanı ile birlikte 4. haftanın en ortalama evini tuttuk mecburen, gerçi ben bu evi tutmamak için az çamura yatıp surat yapmadım ama eşimin umutsuz halini görünce istemeye istemeye tamam dedim.

Evin banyo tezgahı bir şekilde su almış ama lavabodan ama çamaşır makinesinden, sunta kabarmış, kapaklar elinde kalıyor açacağın zaman , ağır bir küf kokusu banyoda. "Bu haliyle bu evde siz oturur musunuz?" dedim emlakçıya "haklısınız, ev sahibi de banyonun durumunun kötü olduğunu biliyor ama " dedi "biliyor da sonuç??"
Benim ısrarımla emlakçı ev sahibini aradı gelen cevap "tamam banyo çok kötü değiştirsinler, yaptırsınlar, ben bir bütçe belirleyeyim o bütçe dahilinde birşey bulsunlar ama kiradan küçük taksitler halinde kessinler"demiş. Oldu canım ! Usta bulacağım, gidip gelip o bütçe içinde banyo seçeceğim, hafriyatıyla da ben uğraşacağım, parayı peşin ödeyip ev sahibine küçük taksitlerle taksit yapacağım !

Kim ne dediyse olmaz deim ama emlakçı günde 5 kez arıyor, buldu sağlam kiracıyı bırakır mı?
Sonunda ev sahibini ikna etti, emlakçı buldu ustayı falan da banyo tezgahı değiştirildi, küvet müvet nuh nebiden kalma kaldı ama yapacak birşeyi yok.

Diyeceğim o ki evsahiplerine çok kızıyorum bazen, bir aylık kirayla banyonun değil küveti taşı maşı da değiştirilir, ben olayım olayım hangi kiracıya veriyorsan azıcık da elinizi vicdanınıza koyun kardeşim.İnsan oturacak bu evde.

Neyse, velhasılı kelam banyo tezgahı takıldıktan sonra eski evde her zaman kullandığımız eşyalarımı kiralık eve taşıyıp kırıp dökmek istemediğim için orada bırakarak, üst katta kullandığımız ve zamanında ikea'dan aldığım günlük koltuk takımını ve ıvır zıvır işimizi görecek eşyaları alıp taşındık mecburen. Hala mutlu muyum burada olmaktan ? değilim ama ne yapalım.
Şimdi baharı bekliyorum, biraz bu bölgeye de alışayım hemen bütçemize göre bir ev bulup, krediyle falan tabii alıp, taşınacağım kontrat dolmadan, Hayatta yenilemem bu kontratı ben.

Allah herkese küçücük de olsa kendi evini nasip etsin, 30 gün dediğin çarçabuk geçiveriyor her ay saçmasapan evlere bu kiraları ödemek günah vallahi, kendi evim olsa banyo, mutfak bir toparlar mis gibi oturursun, bir tadilat yapınca kendi evime yaptım dersin hiç olmazsa.

Şimdi çevreye alışmaya çalışıyorum, çıkıp yürüyorum bazen ama maalesef gideceğim çoğu yere otobüs kullanmam gerekecek, araba ile bu trafiğe çıkamam ben zaten, otobüs güzergahları ile uğraşıyorum, listeler çıkarıyorum falan, bakayım ne kadar sürecek öğrenmem;)
Yeneceğim seni İstanbul, öğreneceğim bir gün neresi nerde göreceksin o zaman:)

İETT notlarımı da paylaşırım yakında;)